EVLATLARININ ÖLÜMÜNÜ İSTEYEN ADAM
o geçenlerde bir deniz sahilinde yürüyordum şumum uzun bir yürüyüşten sonra artık yorulmuştum Biraz dinleneyim dedim Fakat her seferinde dolaşırken dikkatimi çeken bir amca vardı amca dediğim öyle Piri Fani değildi bizden belki 5-10 sene 5-10 yıl daha fazla yaşamış değil beyefendi Evet uzun uzun derin derin denize bakıyordu ama belli ki içi sıkılmış Belli ki canı sıkılmış yüz hatlarından anlıyordum acaba Bir fırsatını bulsam da yana Sam bir selam versem sohbetetsem bu sefer bütün gücümü topladım artık dinlenmek üzere yanına vardım hem dinlenecek Team hem sohbet edecektim bu fakat biraz böyle farklı bir eda ile yanaş ayım dedim fakat yine beceremedim Selamünaleyküm dedim bana baktı bu merhaba dedi günaydın Ya ben selamımı geri almıştım Çünkü malumunuz selam vermek sünnet ama almak farz onu askıda kalmaması gerekiyor biraz oturabilir miyim beyefendi dedim yine bana baktı tuhaf tuhaf bakıyor Evet buyrun dedi biraz çekildi kenara ya Oturdum nasılsın ve efendi dedim Sabahtan beri Ben yürüyüş yaparken Siz oturuyorsunuz Biraz canı sıkkın gibi bi Sen ne iş yaparsın dedi eğitimciyim dedim vakti yüzüme Selam amca nasılsın dedim Eh dedi adettendir dedi herkes nasılsın dediğinde iyiyim deriz ben de işte öyleyim dedi abi Gerçekten iyi misin dedim Ne yapacaksın dedi iyiliğimi sokmak istiyorum dedi belki seninle dost olacağız dedim ister misin içine kapandı bir yandan 5-10 saniye sessiz kaldı ve evlat dedi Aslında konuşmak istemiyorum gün konuşmak istemediğin Zaten anlamıştım bak amca dedim Şu denize baksana nasıl da sakin sakin duruyor bizimle adeta ünsiyet kurmuş kalbimizi gönlümüzü okşuyor O benim dedi kalbimi okşa mıyor Kalbim Yaralı dedi Kalbim dedi Ne oldu amca dedim Deniz dehşet kuramadığın mı dedim denizin üstündeki lerini denizin altındakilerin ithal geçmedin mi onunla dahi ruhunuz keyif almadığımı kalbiniz onlara karşı ilgi duymadı mı o hayır dedi bak amca dedim ben bak deyince sen de bak dedi Kalbim Yaralı evlat dedi Kalbim dedi anladım ki ızdırabı var sıkıntısı var Ben dostlarımı ızdırabı olmayan insan yok ki sıkıntısı olmayan insan yok ki işte bu fırsattı ki dizine dokundum Amca dedim Hayat makinasına bağlı yaşıyoruz biliyor musun dedi ama biz burada Hayata bağlı yaşarken hastanelerde cihazlara bağlı yaşayan insanlar var bazen düz bir çizgi vardır Doktorlar görünce artık kişi çekerler Çünkü hayat bitmiştir Onun için mi Ama o makinadaki zikzaklar oldukça bir yukarı bir aşağı çizgiler gidip geldikçe hayat var demektir bir amca dedim beyefendi dedim sizin hayatınızı zikzaklar çok olabilir ama dedim o zikzaklar labize iltifat etmek isteyen biri var bize iltifat etmek isteyen biri var ya da bizim uyarıyor dur o birisisin Ne demek istiyorsun dedi Ben hata yapmadım ki hata yapanlara dedim sadece olmaz musibet Bu hastalık mı olur Deprem mi olur işler yolunda mı yürümez yürümüyorsa Hastalık varsa musibet varsa mutlaka hayatın zikzaklı devam ediyor orada hayat Var Hayat fışkırıyor bak bize hayatı aktive eden Kudret denizde bizimle sohbet etmek istiyor bir denizin sakinliğine bakmayın diyor bize Kudret altında mücadele var bitkiler büyüyor bitkiler yeniliyor hayvanlar mücadele ediyor balıklar yılanlar akrepler çiyanlar vesaire be orada bir mücadele var barkey misin yaşam mücadelesinde Kimisi keyif çatıyor Kimisi spor yapıyor ki çok keyif çatıyor Amca dedim bak denizin altındakiler bize hayatın varlığından haber verip Bir de onlar hayatlarından memnunlar biliyor musunuz bize ne oluyor ki dedim memnun değiliz bu herşeyi peşinden bize verildi ücretini peşin aldık biliyor musun baksana aleme hangi şey bize göre değil ya Baksana aleme Sanki her şey bize göre evlat dedi Kalbim Yaralı Kalbim yaradan bahsedersen yarayı konuşalım ama ondan önce şöyle bir âleme bak bak Her şey sana gülümsüyor Amca dedim bak güneşlendiğini güneş bile senin yüzünü okşuyor dedim Seninle sohbet ediyor Ben milyon kere büyük olmama rağmen milyon kere kilometre uzak olmama rağmen senin yanındayım seninleyim bak kemiklerine kadar istiyorum Amca dedim güneşi buraya kadar getirmek gücüm var mı senin yok dedi dedi yani güçsüz olduğunu Anlıyorsun değil mi Evet dedi bak güçsüz olmana rağmen çok güçlü bir kuvvet Onun senin emrine koymuş Hadi bakalım Güneşe Bir gülüm ve güneş sana bakıyor Hayata gülümse ki hayat bütün güzelliğiyle ellerinde olsun kucağında olsun yanında olsun kınama musibetler olacak bak Onlar dedim Seni uyaran birisi Aslında seninle iletişim kurmak istiyor Ben ona asıl musibet dine gelen musibettir diye Bediüzzaman'ın hakikatini okumaya çalıştım asıl musibet dine gelen musibettir yoksa diğerleri hakikat nazarında musibet değiller hatta ona bir örnek vermiştim bir çoban koyunlarına Uyar için taş atar bazen koyunların ayakları kırılabilir ama kırmak için yapmadığı o koyunlar anlıyorlar ki benim sahibim benim bekçim bana başkalarının tarlasına girmemek için uyarıda bulunuyor böyle algılamak lazım dedim bizi bizden daha iyi bilen bizi bizden daha iyi fark eden bize bizden daha yakın olan bir Kudret bir güç ben seni uyarmak için hastalık göndermiş Hayır evladım dedi Ben hasta değilim amca Neyin var o zaman evlat dedi Ben yalnızım yalnızım o kimse yok mu vardır bu Evlatlarım var dedi üç sene önce hanım vefat etti hanımdan sonra iyice yapayalnız kaldım çocukların bana uğramaz oldular bu yüreğimi acıtıyor kalbimi kanatıyor ruhumu Yaralıyor kendimi atıyorum böyle yalnızlıklara sen yalnız değilsin Amca dedim yalnız değilsin seninle konuşmak isteyen bir Kudret var seninle iletişime geçmek isteyen biri var evraklarını yalnız bırakır evet dedi Allah onların Amca dedim dur dur dur sen anlaşalım dedim Ya sen dedim evlattan yoksa beddua mı ediyorsun evet dedi Allah onların belasını amca ne olursun dedim okuma Bela dedim bak Hz Peygamber duruyor ki Eee ümmetimin babaları bu evlatlarına beddua ederken Beni İsrail peygamberleri olan Hz İsa gibi Hz Musa aleyhisselam Hz İsa Aleyhisselam Hz Yakub Aleyhisselam Yusuf Aleyhisselam lar gibi onların ümmetlerine yaptıkları beddua gibi hemen tutar Ama sen dedim hiç evlatlarına dua ettin mi nasıl dua edeyim dedi beni yalnız bıraktılar karılarını aldılar ve gidiş o gidiş baba Aç mısın Susuz musun Tuğba babacığım Üstüm başım var mı Paran var mı diye hiç kimse sormadı Ya ama ben Ben bütün varlığımla onlara kendimi feda ettim büyüttüm okuttum evlendirdim servetimi de verdim onlara ama maalesef dedi Maalesef ben yalnızım Sen dedim dua etmedim galiba hadi aç dedim Ellerini aç ellerini Ya Rabbi ya Ben küçükken onlara Şefkat ediyordum onlar için geceleri feda ettim hastalandı lar koştum muyum adım onlar için uykumu feda ettim ya rabbi ben nasıl onlara Şefkat ettiysem evlatlarının yüreklerini o şefkati koy ki bana dönsün lar beni fark etsinler amca biliyor musun dedim Kur'an'da Allah böyle emrediyor evlatlarımıza dua ederken Ya Rabbi onların akıllarına kalplerine öyle bir tatlılık ver ki onların sinelerinde öyle bir şefkat yerleştir ki onlar da büyüklerine karşı ilgi duyup şefkatle sarsınlar bak Allah bize Şefkat ediyor deniziyle güneşiyle yıldızlarıyla ve çevremizde olan yediğimiz içtiğimiz Soluduğumuz hava da bize hep İmdat ediyor Biz ona isyan ettiğimiz halde o kızmıyor boron Aa ona zaman zaman hareketlerimizde sözlerimizle davranışlarımızda hakaret ettiğimiz halde o ilah olduğu için hala Bize Şefkat ediyor Bir gün kulum Bana döner mi Big oğlum Pişmanlık duyup Allah'ım ben hata yaptım Ne olursun beni affet bir daha yapmamak üzere söz veriyorum Allah Ya Allah bekliyor dedim o Ne o irade kullanırsa Allah onun kalbinde sinesine kendi nurundan bir nur ikram eder iman koyar İşte o zaman kainatı okur İşte o zaman evlatlarına o közde sarılır o zaman alemin ona gülümsediğini fark eder sonra açar sinesini bütün herkese kucaklaşır ve herkese Gülümser dedim çocuklarla fedakarlık yaptın ama acaba Onlara dua da ettin mi da hayır dedi hep içimde onlara kızmak geliyor hep onlara beddua edesim geliyor ve ediyorum da dedi Hep buraya gelip oturduğumda sanki biraz sonra onlar şu denizde bu alacaklarmış gibi onları izlemeye çalışıyorum amca hata yapma dedim Onlar bizim gençlerimiz Onlar bizim gücümüz Onlar bizim temsilcilerimiz Onlar bizim ayarının aydınlık bireyleri yarının idarecileri yarının anne ve babaları ki senin çocukların evlenmişler dedim sakın onlara beddua etme Hadi bu doğamızı bir daha bir daha tekrarlayalım kaldırır mısın ellerini dedim kaldırdı biri beraber kaldırdık Ya Rabbi ben onlara küçükken Şefkat ettiğim gibi sen de onların kalplerine Şefkat koy koy Yar ya Kainatta en yüksek hakikat sert sana ne olan hukukumuz dur Ama dünyada en yüksek hakikat anne ve babalarının çocuklarına olan muhabbetleri dir onların hukukları dır Ya Rabbi bizi hukuk larımızı çocuklarımıza Çin ettirme ne onları Bize dönüp bize merhamet ve şefkat etmelerini nasip eyle Eğer kıymetli izleyenler Sohbetimiz devam ediyordu beyefendi ile ve yaklaşık Sohbetimiz bu dakikadan itibaren 10 dakika daha sürmüştü birden bir telefon amcanın eski bir telefonu ne vardı cebinden çıkardı adedi dicemi arıyor dedi amca Cem kim dedim oğlum dedi A niye attık şaşırmıştım niye aradık Alo Cem Evet oğlum ya Ben denizin kenarında aynı yerde oturuyorum yanında bir tane eğitimde öğretmen bir arkadaş var Yalnız değilim Sen gelecek misin İyi tamam yavrum bekliyorum o telefonu kapattı bu hüngür hüngür ağlamaya başladı ağlayışını şaşırmıştım Ama ama aslında Çok da şaşırmadım Çünkü ihtiyacı vardı ağlamaya fakat ağlatan şey günlerdir haftalardır kendisini unutan bir evladının bir sabah vaktinde Seherinde babasını hatırlayıp babasının Hal hatırını sorması ve biraz sonra gelip kendisini alması bitti Bu sefer elinden tutmuştum Beyefendinin alıyorsun ama galiba sevinçten ağlıyorsun değil mi Evet dedi günlerdir haftalardır oğlum beni aramaz kendi bugün beni arayıp asla gelip alacağını söyledi Birlikte kahvaltı yapacakmışız bak dedim Ne gördün mü Allah kendisine sığınanları nasıl da ikramlara boğuyor nasıl da kendisine taltif ediyor gördün mü duanın ne kadar tesirli olduğunu gördün mü duayla sığınmadan nasıl bir keyif varmış Görünürde Ağlıyorsun ama seviyorsun dedim sarılmıştık Sen nereden geldin buraya seni Allah'ını gönderdi Evet beni Allah gönderdiği bu dostlarım Allah bana git okuluna yardım et demedi ki Allah okuluna ikramda bulunmak istiyordu da O benim dikkatimi çektirdi Benim onunla iletişim kurma mailini verdi ben oraya sevk etmişti yapan Allah'tır konuşturan Allah'tır bronzu Ağlatır an Allah'tır eve geç de olsa kendisine sığınmasını bekleyen yine Allah'tır bırak Allah Aslında her daim bazen iltifat eder bazen İhtar eder bazen İhtar ederken Can yakar ta ki kulumun eksikleri hataları bir daha olmasın yapılanlar da bir bir dökülsün Çünkü öyle ifade ediyor güneşler güneşi sultanlar sultanı Hz Muhammed aleyhisselatu vesselam öyle ifade ediyor Bu nasıl ki ermiş bir ağacı silkelediğini x'de meyveleri dökülüyorsa müminin titremesinden Ah eninden ızdırabından dolayı günahları bir bir dökülür dostlarım günahlarımızı dökülmesini arzu ederiz arzu ederiz biz Evet bu evimizin talebeyi fakat bize bir model gösteriyor cenab-ı hak habibimi takip edersen nin haberine uyarsan Habibim ile iletişim kurarsan ona nasıl benzemek Ben ona nasıl yanaşmak istiyorsan sana imkan dırırım dercesine bizi ona sevk ediyor dostlarım Rabb'im her daim onunla birlikte olmayı A onu hayatımıza konuk edilmeyi nasip eylesin zaman zaman konuşacağız gençlerin yaşlıların kadınların erkeklerin eğitimcilerin ve sair meslektaşların ve mesleklerin her birisinin mutlaka hayata dair ızdırapları vardır dokunacağını İnşallah birlikte dokunurken Aslında kendimize dokundu muzu fark etmiş olacağız Rabbim dokunan ve dokunduğu olanlardan eylesin her daim onunla birlikte olmayı Eğer Arzu ediyorsak her zaman Rahman'ın misafir olduğumuzu anlamış olacağız biz abone ol mi Evet bize ikramı edilenlere dikkat edeceğiz ki Aman Allah'ım ben ne kıymetli bir misafir mi şimdi kim Aman Allah'ım ben ne kat kıymetli bir yolcu Uyumuşum ben de kıymetli bir kurmuşum ben ne kıymetlimi şimdi mi İşte bunların bir bir incelenmesi gerekiyor zaten böyle olunca okumalar gerçekleşir kitaplardan aldıklarımız okurken kendimizi okuyorsa kokuyor Sak okuduğumuzda kendimize okuyor Sak her sayfayı geçerken kendimizi bulabiliyor Sak Biz aslında kendimize dokunuyoruz demektir bir fark edemediklerimiz var unuttuklarımız var göremediklerimiz var bakıyoruz göremediğimiz var duyuyoruz duymadıklarımız var bu da okuyoruz hisse demedik lerimiz var bunların hepsini hepsini ama Allah okumayı bu okurken kendimizi bulmayı nasip eylesin notlarım Alem okunmuyorsa ya okuduklarımız da onunla iletişime geçmiyor Sak kendi kendine küser o beyefendi gibi denizin karanlık kenarına geçer orada dalarız dalarız alırsanız niye daldığımızda bilmiyoruz niçin orada olduğumuzu da bilmeyiz geçen bir o cümle kalple karşılaştım Eğer sadece gördüklerinizi algılıyor ve ona göre yorumlarda bulunuyorsanız bu hayvandan farkımız olmaz ki diyor bir insan düşüncesiyle derin Tefekkür üyle insan o tefekkürle Alemleri geçerek bağlantı kurmasıyla ancak gerçek bir boyuta ulaşır ancak kendisine sunulmuş olan bir makama çıkar üstün bir makamda ama denizin kenarında oturup böyle Sadece manzarayı izlemek la le derin düşündüğümüzü düşünemeyiz derin Tefekkür içinde olduğumuzu anlayamayız kıymetli Dostlarım bu onun için düşünürken iyi düşürmek Efe la yeter Seker un diyor Cenabı Hak düşünmez misiniz ZF layak değil orman akletmez misiniz Bizi daima düşünmeye düşüncelere dalmaya bu dalarken Yakut ve Zümrüt lerle dönmemiz E Allah her daim fırsatlar veriyor ama bazen takılıp kalıyoruz o amcanın takıldığı gibi Evet evlatlarımız ve bize verilen mallar bize imtihan içindir Allah bizi ya aşağılara ya da üst makamlara çıkarır Kur'an'ın ifadesiyle Bismillahirrahmanirrahim mi lakat halaknâl insan e-fit ahsen-i takvim diyor Cenabı Hak ben en güzel şekilde insanı Yarattım Sümer Adana hı esfele safilin sonra hop aşı onu aşağıların aşağısına attık evladımızı yük olarak görürsek balığımızı yük olarak görürsek hastalıklarımızı yük olarak görürsek dostlarımızı yük olarak görürsek yüzüklerimiz de birlikte denize daldığımızda Deniz bizi aşağısına çeker ver dünya ağırlıkları böyledir dostlarım Denize girerken Üst başta girilmez Denize girerken onu yukarıda taşımak için yüzme bilmiyorsa kolluk çok sıkılır ya da denizin üstünde hafif cisimlerle O denizin üstünde tutulmaya çalışılır ta ki yüzme öğrensin diye al bu ki biz biz İlla elbiselerimiz de girmeyi İlla çoluk çocuğunuzla beraber ya da omzumuzdan yüklerle girmeyi tercih ediyorsan o zaman aşağılara inmeyi ve kendimize bir engel görmeyeceğiz aşağılara inerken ağlayıp dönmeyeceğiz dostlarım Çünkü sen yüklerini arttırsın o zaman bakış açımızı değiştirmek o zaman karşılaştığımız her bir hadiseyi bu Gözde okumak bu gözle değerlendirmek lazım yoksa hepsi omuzlarınızı öyle bir yük olur ki o yükler canımıza okur bizi aşağılara denizin dibine indirirsin meradan Ahu esfele safilin İşte buna işaret dünya yüklerinizi ama omuzlarınızda Tutmayın işari manada budur burama her şey yok görüyoruz işimiz bas gitmiyor çocuklarımıza problemlerimiz var ya da var ya da benzeri bir çok sıkıntıları ailemize getirip oturtunca işin içinden çıkılamaz hale geliriz o zaman Eyvah sıkıntılarda baş edemiyorum Eyvah işlerim rast gitmiyor Eyvah Eyvah Eyvah Eyvah yüreğinden kopup gidenleri görüyoruz Tabii ki ki onların onların okunurken ki verilmiş biçimini algılarsa K Eyvah demeyiz her bir Eyvah her bir Ah ve of kaderi tenkit de Dostlar Çünkü şikayet etmiş oluruz ve o amcanın o amcanın halinden şikayetçi olduğu gibi bu çözüm arayışı içinde değil Belki o amca dostlarım çocukların o halini düşününce asıl vazifesini unuttuğunu da farkında değil biliyor musunuz Allah Allahu Ekber Allahu Ekber diye bir ses duyulduğunda onu duymaz bile sabah ezanı işitmez bile akşam vaktinde Oo davete icabet etmez çünkü derdi O değil sarıyor evlatları evlatlarıyla problemlerini çözmek bu dünya derdini ve yükünü arttırıyor bu vesileyle al bu ki zincirleri bir koparsa o ilk diz çök elbise bir el pençe divan dursa boynunu bükse el açsana ya rabbi ben gel o habibin bana kardeş demişti ona layık kardeş olamadım ya abi ben geldim sana gelenleri kabul edersin hatalarla Geldim günahlarla geldim sıkıntılarla geldim Dünya yükleriyle geldim Sen benim de onların Rabbi Sen'in bunu bir yapsam omuzdan daki Bütün yükleri atacak bak hatta üstünde oturacak Oh Elhamdülillah Dünya varmış diyecek pek ama maalesef o yükler onu perişan ediyor ben onu perişan ediyor Bora Allah yüzüklerimiz de birlikte de perişan olanlardan eylemesin Hacer şöyle bir penceresini açıp Az önce dediğim gibi Huzura bir varsa huzurda huzuru görecektir bu fakat Hep başkalarının hatası Hep başkalarının yanlışı Hep başkalarının sıkıntıları kendi sıkıntılarını ağrısı etmeye engel oluyor başkalarını kusuru kendi kusurunu örtmeye maalesef neden oluyor bu fakat oklarını kendimize çeksek bak özel bir dokunsak bu gözümüzdeki lerini bir masaya otur tabi sackpack sonra onları bir okuyup Ayıkla Sak mu bakacağız ki ben ben bu alemde en seçilmiş kıymetli bir varlık ona muhatap edilmişim Madem onun muhatabı Yım Madem padişahın muhatabım halimi sıkıntılarımı Neden onu Arzu etmeyeyim çünkü onun küçüğü benden daha fazla ve temiz Dostlarım Allah Allah okları kendimize çekmeyi kendimize dokunmayı kendimizi okuyarak ona muhatap etmeyi Allah hepimize nasip eylesin Rabbim yar ve yardımcın olsun


